Doğru ve Dengeli Beslenme İlkeleri
Fazla kilolarınızdan kurtulmak için artık aç kalmanıza gereksiz yere sinirlerinizin yıpranmasına gerek yok! İşin püf noktası doğru beslenmeyi öğrenmek…
Bahar aylarının başladığı şu günlerde inanırım herkesi bir telaş almaya adım atmıştır. Havalar ısınıyor ince giysiler çıkarılmaya başlamış olacak ve soğuk günlerde bir nebze de olsa unuttuğunuz fazla kilolar bir ağırlık basma benzer biçimde karşınıza çıkacak… Aslen bu vakası böylesine korkulu bir rüya haline getirmenize asla gerek yok. Şu sebeple fazla kilolarınızdan kurtulmak ve bunu uzun seneler korumak o denli da kolay olsa gerek. Doğru beslenmeyi öğrenerek bunu bir yaşam felsefesi olarak kabul edip ömrünüzün sonuna kadar uygulamanız bu problemden kurtulmanız için kafi. İşte doğru beslenerek fazla kilolardan kurtulmanın ilkeleri…
- Ilk olarak doğru beslenmenin bir yaşam biçimi olarak kabul edilmesi gerektiğine emin olun.
- Kesinlikle öğün atlamayın. Öğün atlayarak zayıflamanın mümkün olamayacağını, tersine sizi daha çok yemeye teşvik edeceğini ihmal etmeyin.
- Öğün sayınızı arttırın. Yavaş yavaş sık sık yiyecek zayıflamanın en mühim şartıdır. Öğün sayınızı 6-7 kere olacak şekilde ayarlayın. Böylelikle hiçbir öğüne fazlaca aç girmemiş olacaksınız. Aksi takdirde öğün esnasında doygunluk hissini sağlamanız fazlaca zor olacaktır.
Yavaş yiyecek yemeyi öğrenin. Lokmalarınızı küçük parçalar halinde iyice çiğnemeye itina gösterin.
Yiyecek yerken herhangi bir aktiviteyle (tv seyretmek, gazete- mecmua okumak vb..) ilgilenmeyin. Aksi takdirde bilincinde olmadan gereğinden fazla yiyebilirsiniz.
Salata için büyük tabak, yemekler için ufak tabaklar kullanın. Yiyecek biter bitmez sofradan kalkın.
Günde minimum 2 lt (8-10 bardak) su için. Bu suyun 6 bardağını ana öğünlerden ilkin (her öğünden ilkin 2 bardak) içmeye çalışın. Bunun, hem öğünlerde yediğiniz besinlerin vücutta kullanılmasına faydası olacak, hemde öğüne başlamadan bir tokluk hissi oluşturacaktır.
Şekerli ve yendiği süre kolayca şekere dönüşen gıdalardan uzak durun. Şu sebeple bu besinler hem fazlaca acele acıktırır, hemde insülinin aşırı salgılanmasına niçin oldukları için dolaylı olarak yağ depolanmasını artırırlar. Glisemik indeksi yüksek olan besinler; beyaz ekmek, beyaz undan yapılmış makarna ve öteki ürünler (pasta, kek, kurabiye vs..) , beyaz pirinç, patates, içine şeker katılmış tüm ürünler ve meyvelerden muz, üzüm ve incir. Tercih edilecek besinler; tam buğday ekmeği, çavdar ekmeği, tam buğday unundan meydana getirilen makarna, esmer pirinç, kurubaklagiller, sebzeler, glisemik indeksi yüksek olmayan meyveler…..
Yemeklerinizde daima sıvı yağ kullanın. Bu yağın mühim bir kısmı, tekli doymamış yağ olan zeytin yağından sağlanmalıdır. Fındık yağı ve soya yağı da tekli doymamış yağ olduğundan tercih edilebilir. Omega-3 deposu olan balık günlük beslenmenizde ne olursa olsun yer almalıdır. Omega-6 deposu olan ay çiçek ve mısır yağı diğerlerine gore daha azca tüketilebilir. Kullandığınız yağ tipi kadar miktarı da önemlidir. Yiyeceklere koyacağınız sıvı yağ miktarı; 1 kilogram sebze için 2 yiyecek kaşığını geçmemeli, etli yiyeceklere yağ eklenmemelidir.
Et tüketimini azaltıp yerine bitkisel protein deposu olan kuru baklagilleri tercih edin. Haftada iki kere baklagil yemeği tüketmeye çalışın. Haftalık et tüketiminin çoğunluğunun balıktan oluşması, geriye kalan miktarın tavuk ve hindi etine ayrılması, kırmızı etin ise daha ender olarak tüketilmesi uygundur.